top of page

Boşanmada Ziynet Eşyalarının Paylaşımı: Kimin Hakkı?

  • Yazarın fotoğrafı: Berkan Süleyman Horuz
    Berkan Süleyman Horuz
  • 15 May
  • 1 dakikada okunur

Boşanma davalarında en çok tartışılan konulardan biri, ziynet eşyalarının kime ait olduğudur. Ziynet eşyaları, genellikle düğün sırasında takılan altınlar, bilezikler, kolyeler, yüzükler ve diğer değerli takılar olarak tanımlanır. Bu eşyalar hem maddi hem de manevi değeri yüksek olduğundan, paylaşımı sıkça uyuşmazlık konusu haline gelir.


Yargıtay'ın Güncel Kararı

Ziynet eşyaları konusunda Yargıtay'ın 2024 yılında verdiği güncel bir kararla (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 2023/5704 E. ve 2024/2402 K. sayılı kararı) içtihadında önemli bir değişiklik olmuştur. Önceden, düğünde takılan tüm ziynet eşyaları, kim tarafından ve kime takılırsa takılsın, kadına bağışlanmış sayılır ve onun kişisel malı olarak kabul edilirdi. Ancak yeni karara göre bu görüş değiştirilmiştir. Buna göre;

  • Kadına özgü ziynet eşyaları (örneğin bilezik, küpe, kolye gibi) kim tarafından ve kime takılırsa takılsın, kadına ait sayılır.

  • Kadına özgü olmayan ziynet eşyaları (örneğin altın, para gibi) kime takılmışsa o kişiye ait olur.

  • Sandığa veya bohçaya bırakılan ziynet eşyaları ise eşlerin ortak mülkiyetinde kabul edilir ve eşit şekilde paylaşılır.


Kimin Hakkı? Delil ve İspat Yükümlülüğü

Ziynet eşyalarına ilişkin uyuşmazlıklarda ispat yükü, iddia sahibine aittir. Yani, ziynet eşyalarının kadına ait olduğunu iddia eden tarafın, bu iddiasını delillerle kanıtlaması gerekmektedir. Bu noktada düğün videoları, fotoğraflar, tanık beyanları ve diğer belgeler büyük önem taşır.


Sonuç

Ziynet eşyaları konusunda çıkabilecek uyuşmazlıkların önüne geçmek için düğün sırasında takılan takıların doğru şekilde kayıt altına alınması önemlidir. Ayrıca, boşanma sürecinde bu eşyaların elde tutulması ve güvence altına alınması, olası bir hukuki uyuşmazlıkta önemli bir delil teşkil edecektir.


 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page